Kadınım...

Sensin daha minicik yaşta babanın çıplak bedeni altında kalan ve dünyaya gözlerini ensest ilişkiyle açan...
Annenin kocasından hamile kalıp dünyaya evlat getiren.
Evet o kadın sensin!
Töreye kurban olup, hayatın güzelliğini tatmadan yok olup giden...
Ve yine sensin sokak ortasında dayak yiyen...
Satılan...
Yok olan da sensin.
Irak'ta bombaların altında yaşayan...
Filistin'de onurlu mücadele veren.
Ve Afganistan'ta taşlanarak ölen de sensin.

*****

Ah benim çileli kadınım.
Evladını teröre kurban veren şehit anam, hatırlar mısın sende kadınsın ve anne.
Onurlu mücadelenin bayrak olmuş simgesi TEKEL işçinin namuslu kadını.
Çeyizinin başında şehidine ağlayan, kınalı kuzusunun ardından ağıtlar yakan sensin bu hayatın acı yüzünü gören de.

*****

Ve sensin Sabiha Gökçen'im Türk Kadınını göklere çıkartan...
Tabi ki sensin Prof. Dr. Türkan Saylan, cumhuriyet kadının nasıl mücadele vereceğiniz bizlere öğreten..
Tarlada çapa yapan...
Karda kışta çalışan...
Tekstil fabrikasında dikiş yapan...
Karnı burnunda temizliğe giden...
Acı çeken, üzülen, ağlayan, tokat yiyen...
Ünzile'yi bizlere söyleyen Minik Serçem...

*****

Bembeyaz gelinliğin içinde sevgilinin kollarına koşan...
Prenses de sen...
Kraliçede sen...

****

Bugün Dünya Kadınlar Günü...
8 Mart'ın gerçek anlamı çalışan kadınlara özeldir.
Fakat evrimleşerek günümüze tüm kadınların günü haline gelmiştir.
Kadınlarımızın bu önemli gününü canı gönülden kutluyorum...

NOT: www.haber262.com da yayınlanan eski yazımdır :)