29 Mayıs 2011 Pazar

İlhan Selçuk'u gözaltına aldılar

İlhan Selçuk’u gözaltına almışlar.
Sanki büyük bir marifetmiş gibi sabaha karşı, karga tulumba emniyete götürmüşler.
Olayın duyurulmasının ardından ilk açıklamayı Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi yaptı; Özellikle İlhan Selçuk'un gözaltına alınma şeklini de eleştiren Ekşi, “Birileri sanki bundan haz duyarmış gibi. Bakarsınız eli kanlı birine gayet iyi davranırlar. Bizim tarihimiz bu tür uygulamalarla dolu. Ayıptır, yapana da ayıptır, yaptırana da ayıptır. Bu tür işlemlerden polisin kazancı yoktur. Devlet yıpranır” dedi.
İlhan Selçuk’un avukatı Fikret İkiz’de açıklama yaptı. Selçuk’un sabaha karşı gözaltına alınmasını değerlendiren İkiz, Selçuk’un sabaha karşı gözaltına alınmasını ise görevlilerin bir takdiri olarak değerlendirdi. İkiz, “Ama bu takdir hakkının kullanılmasında hukuka aykırılık söz konusu olursa ve bu bir hak ihlali niteliğinde değerlendirilirse kuşkusuz biz de haklarımızı korumak anlamından sorumluluğumuz yerine getiririz” diye konuştu.

* * *

Türkiye takılmış bir tarikat peşine, ucu görülmeyen bir karanlığa doğru ilerliyor. Cumhuriyet’in aydınlık insanları yazdıklarından dolayı, hükümsüzce yargılanıyor.
AKP’nin hedefi neden İlhan Selçuk?
Çünkü gerçekleri yazıyor.
Korkusuzca, yiğitçe, cesurca hiç tereddüt etmeden Türkiye’nin karanlığa sürüklendiğini dile getiriyor.
Hadi dostlar...

Hadi arkadaşlar...
Cumhuriyet’e inanan ve gönül vermiş insanlar.
İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasına tepkimizi bugünkü Cumhuriyet Gazetesi’ni satın alarak tepkimizi gösterelim...
Bugün bayilerde tek bir Cumhuriyet Gazetesi bırakmayalım...
Ülkenin aydınlık insanları olarak İlhan Selçuk’un bugünkü yazısını okuyalım...
Laik, demokratik ve çağdaş ülkemize sahip çıkalım...
Bugün hepimiz İlhan Selçuk olalım...
Korkmadan, çekinmeden, yiğitçe İlhan Selçuk olduğumuzu tüm ülkeye haykıralım.

* * *

Korkmuyoruz...
Tarikatların pençesine sıkışmış, örümcek beyinlilerden çekinmiyoruz.
Atatürk’ün evlatları olarak Cumhuriyet’e sahip çıkıyoruz..

İşte İlhan Selçuk’un bugünkü yazısı;

RTE, XIV'üncü Louis mi?..

Geçenlerde (14.03.2008) bu köşede "Sonra Oturup Ağlamasınlar" başlığı altında bir yazı yayımlandı...
Ne diyorduk?..   
"Gün geçtikçe gelişip yoğunlaşan iletişim teknolojisi bizde neye hizmet ediyor ?..
İslamcılığın (İslamın değil) beş şartına...
Bir azgınlık.. bir azgınlık ki demeyin gitsin...
Neden bu azgınlık?..
İslamcılar -ılımlısı ve köktencisi- artık ülkeyi, belediyeleri, devleti, her şeyi ele geçirdiklerine inanıyorlar...
*
AKP iktidarı belli hedefe doğru doludizgin yürüyor, yandaşları da içmeden sarhoş olmuşlar...
Ülke altüst...
Herkes birbirine soruyor:
- Ne olacak?..
Bu gidişle bir şeyler olacak...
Ama ben (...) şimdiden haber vereyim...
Bir şeyler olduğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, oturup mazlum rolünde ağlamasınlar ... "
*
Birkaç gün sonra Yargıtay Başsavcısı AKP'yi kapatma davası açınca dinci ya da liboş gazetelerde yorumlar - haberler yayımlandı...
Dediler ki:
- İlhan Selçuk davadan haberliydi...
Geri zekâlılığın üst göstergesiydi bu tür yazılar...
Çünkü zaten iki ay önce Yargıtay Başsavcısı dava uyarısını yapmış, haber bütün gazetelerde yayımlanmıştı...
Peki, şimdi ne olacak?..
*
Başsavcı görevini yaptı, davayı açtı...
Davalı iktidar partisi ve iktidara bağlı medya kendinden geçmiş ve çıldırmış gibi...
AKP iktidarı hukuku, anayasayı, yasaları, Başsavcı'yı, yargıyı tepeleme savaşımının borularını durmadan üflüyor...
Ve herkes yine birbirine soruyor:
- Ne olacak?..
*
Ya anayasal hukuk işleyecek...
Ya da AKP iktidarının çılgınca gidişatıyla her şey birbirine girecek...
RTE yoksa hastalandı mı?..
14'üncü Louis edasıyla diyor ki:
"- Devlet benim..."
Başbakanın dengesizliği ortalığı allak bullak ediyor, sapla saman birbirine karışıyor, siyasetin karnı neredeyse burnuna değecek, hamilelik sancıları bir şeylere gebeliği pompalıyor...
Evet, bu gidişle bir şeyler olacak...
RTE 14'üncü Louis gibi 'devlet benim' dedikçe Türkiye'nin dengeye girmesi, ortalığın sakinleşmesi ve normalleşmesi olanaksız...
Ya RTE anayasaya ve yargıya 'sokaktaki adam' gibi saygı gösterecek...
Ya da 14'üncü Louis olmadığını RTE'ye anımsatacak ve öğretecek bir hesaplaşmaya hazırlıklı olalım...
Aklın bir başka yolu yok...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder