"Savcılar ve hâkim, 34 kişinin tutuklanmaması için her türlü hukuki yardımı yaptı.
Gözaltı olmaması için Habur Sınır Kapısı’nda mahkeme kuruldu.
Yargı, gelenlere “Sayın Öcalan” ve “önderlik” ifadelerini kullanmaları halinde çıkacak sıkıntıyı anlattı.
Hâkim, “Sayın Öcalan” ifadesini de tutanağa geçirmedi."
Yukarıda okuduğunuz satırlar Milliyet Gazetesi'nden alıntı.
Türkiye'nin üzerinde kara bulutların gezdiği şu günlerde biraz siyasetten uzak kalmak için Haldun Dormen'in oynadığı "
Pazar günkü cinayet" adlı oyuna gittik.
Eğer gitmeseydik, gazetelerde PKK'lıların serbest kaldığını anlatan yazıları okuyacak, televizyonlarda "Yaşasın Öcalan" sloganlarını duyacaktık.
Sinirlerimiz iyice bozulacağına, biraz gevşemek için "TİYATRO" çok iyi bir terapi oldu.
Haldun Dormen ile ilk Duygu Asena'nın cenaze töreninde Teşvikiye Camisi'nin avlusunda tanışmıştım.
Daha sonra Başak Tüysüz Tungaz'ın Haber 262'ye yaptığı röportajlar için evide gittik.
Bizi inanılmaz bir sevecenlikle karşıladı.
Kocaeli Şehir Tiyatroları'na geldiğinde bir kaç kez telefonlaştık ancak bir türlü bir araya gelemedik.
Tiyatro Kedi ile ilimize geldiğini duyunca Haldun Hoca'yı aradım ve "Akşam yemeğinde buluşalım..." dedim.
Sağolsun bizi kırmadı ve ekip arkadaşlarıyla birlikte misafirimiz oldu.
Bizim ekip ise her zamanki gibi aynıydı...
Başak Tüysüz Tungaz, Salih ve ben...
Ama hiç öyle değildir.
Dünya iyisi bir insan olmanın yanı sıra, pamuk gibi kalbi vardır.
Tiyatrodaki ustalığını tartışmaya hiç gerek bile yok.
Biraz siyaset konuştuk...
Azıcık sanat camiasından.
Haldun
Hoca'nın anılarını dinledik ve yeni projelerini öğrendik.
Örneğin önümüzdeki yıl İzmit'te muhteşem bir müzikhal hazırladığını söyledi.
İzmit'i çok sevdiğini her iki lafın arasında tekrar ederek; "İstanbul'dan sonra benim için Eskişehir çok önemliydi. Ancak İzmit, Eskişehir'in yerine aldı. Artık benim ikinci memleketim İzmit..." dedi.
Haldun Hoca ile harika bir akşam yemeği hem bizim için, hem de onun için çok keyifli oldu.
Erteki sabah uyandımızda ise yine aynı haberler üzerimize kara bulut gibi çökmüştü;
"Aynı sözlerden tutuklandılar
BUGÜNE kadar, yüzlerce kişi, düzenlenen yasal basın açıklamalarına katıldığı gerekçesiyle tutuklandı. Buna, bu eylemlere katılım konusunda PKK’nın da çağrı yapması ve eylemde PKK sloganları atılması gerekçe gösterildi. Açıkça, “Öcalan’ın talimatıyla Türkiye’ye geldiğini” söyleyen ‘Barış Grubu’ üyesi PKK’lılar ise, demokratik açılım sürecinin etkisiyle serbest bırakıldı."
Gözaltı olmaması için Habur Sınır Kapısı’nda mahkeme kuruldu.
Yargı, gelenlere “Sayın Öcalan” ve “önderlik” ifadelerini kullanmaları halinde çıkacak sıkıntıyı anlattı.
Hâkim, “Sayın Öcalan” ifadesini de tutanağa geçirmedi."
Yukarıda okuduğunuz satırlar Milliyet Gazetesi'nden alıntı.
Türkiye'nin üzerinde kara bulutların gezdiği şu günlerde biraz siyasetten uzak kalmak için Haldun Dormen'in oynadığı "

Eğer gitmeseydik, gazetelerde PKK'lıların serbest kaldığını anlatan yazıları okuyacak, televizyonlarda "Yaşasın Öcalan" sloganlarını duyacaktık.
Sinirlerimiz iyice bozulacağına, biraz gevşemek için "TİYATRO" çok iyi bir terapi oldu.
*****
Üstelik ustaların oynadığı bir oyunu izlemek çok daha keyif verdi. Haldun Dormen ile ilk Duygu Asena'nın cenaze töreninde Teşvikiye Camisi'nin avlusunda tanışmıştım.
Daha sonra Başak Tüysüz Tungaz'ın Haber 262'ye yaptığı röportajlar için evide gittik.
Bizi inanılmaz bir sevecenlikle karşıladı.
Kocaeli Şehir Tiyatroları'na geldiğinde bir kaç kez telefonlaştık ancak bir türlü bir araya gelemedik.
Tiyatro Kedi ile ilimize geldiğini duyunca Haldun Hoca'yı aradım ve "Akşam yemeğinde buluşalım..." dedim.
Sağolsun bizi kırmadı ve ekip arkadaşlarıyla birlikte misafirimiz oldu.
Bizim ekip ise her zamanki gibi aynıydı...
Başak Tüysüz Tungaz, Salih ve ben...
*****
Haldun Dormen'i tanımayanlar sürekli "Donuk ve kasıntı..." der.Ama hiç öyle değildir.
Dünya iyisi bir insan olmanın yanı sıra, pamuk gibi kalbi vardır.
Tiyatrodaki ustalığını tartışmaya hiç gerek bile yok.
*****
Gece boyunca sürekli güldük...Biraz siyaset konuştuk...
Azıcık sanat camiasından.
Haldun

Örneğin önümüzdeki yıl İzmit'te muhteşem bir müzikhal hazırladığını söyledi.
İzmit'i çok sevdiğini her iki lafın arasında tekrar ederek; "İstanbul'dan sonra benim için Eskişehir çok önemliydi. Ancak İzmit, Eskişehir'in yerine aldı. Artık benim ikinci memleketim İzmit..." dedi.
Haldun Hoca ile harika bir akşam yemeği hem bizim için, hem de onun için çok keyifli oldu.
Erteki sabah uyandımızda ise yine aynı haberler üzerimize kara bulut gibi çökmüştü;
"Aynı sözlerden tutuklandılar
BUGÜNE kadar, yüzlerce kişi, düzenlenen yasal basın açıklamalarına katıldığı gerekçesiyle tutuklandı. Buna, bu eylemlere katılım konusunda PKK’nın da çağrı yapması ve eylemde PKK sloganları atılması gerekçe gösterildi. Açıkça, “Öcalan’ın talimatıyla Türkiye’ye geldiğini” söyleyen ‘Barış Grubu’ üyesi PKK’lılar ise, demokratik açılım sürecinin etkisiyle serbest bırakıldı."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder