Ancak seçim üzeri böyle bir konuyu paylaşmayı inanın uygun görmüyorum.
Kendi izlenimimi, ön seçim konusunda Kemal Bey'in düşüncelerini bile yazmama kararı aldım.
Bu konu hakkında ortaya çıkacak bir tartışmanın tarafı olmak, bir gazeteci olarak bana ve mensubu olduğum kuruma uygun düşen bir davranış olmayacağını peşinen söyleyelim.
Çünkü CHP'nin bu seçimlerdeki en gereksiz tartışması "Ön seçim olacak mı, olmayacak mı?" yönünde!
Diğer partilerin konuşmadığı bu konuyu, ne yazık ki CHP'liler ağzına sakız olmuş vaziyette.
Şimdi gelelim sohbetimizin özüne;
***
SICAK VE SAMİMİ BİR LİDER!Kemal Kılıçdaroğlu, CHP genel merkezinin 10. katındaki büyük ve geniş bir makam odasında çalışıyor.
Deniz Baykal'dan kalma makam odası şık dizayn edilmiş.
Bu kata giriş oldukça zor.
Asansörün az kişide olan şifresini girmek gerekiyor.
Yürüyerek çıkmak isteyenler 10'uncu katın girişindeki turnikenin açılması için, özel kart okutması şart!.
Sadece genel başkan yardımcılarında olan özel kartlar, genel merkezdeki her kapıyı açılıyor ve güvenlik görevlileri özel kaleme kadar size eşlik ediyor.
Özel Kalem Müdürü Hamret Şafak Erdemiş, Kılıçdaroğlu'nun tüm işlerini koordine ediyor, telefonlarını bağlayıp, randevularını ayarlıyor.
Şu an eli kolu Hamret Hanım!
***
BİZİ İLGİYLE KARŞILADIKocaman masada tek başına oturan Kemal Kılıçdaroğlu, biz içeri girer girmez masasından kalkıp çok sıcak ve samimi bir şekilde karşıladı.
"Kocaeli benim hanım köydür..." esprisini patlatıp; "Kocaeli'nin benim için yeri çok başkadır. Bir sürü akrabam var! Abim, yeğenlerim, eşimin akrabaları hepsi Kocaeli'nde yaşıyor..." dedi.
Kemal Bey ile milletvekili olduğu dönemde yaptığım röportajı hatırlatıyorum;
Gülüp; "Hep aynı kalmışsın Volkan kardeşim..." yanıtını alıyorum.
Benim genç olmamdan konu açılıyor ve söz gençliğe geldiğinde Kemal Bey, hemen gençlik üzerine görüşlerini aktarmaya başlıyor;
"Gençler, Türkiye'nin aydınlık geleceğinin güvencesidir.
Türkiye'nin geleceği, onların özgürlüğüne, eğitimine, yaratıcılığına ve vizyonuna bağlıdır.
CHP iktidarında gençler ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere seyirci kalmayacak, karar verme süreçlerine bizzat katılacaklardır.
Gençlerin düşünce ve endişelerini sadece gençlikle doğrudan ilgili alanlarda değil, tüm politika ve karar verme alanlarında dikkate alarak, gençlerin görüşlerini, önceliklerini ve arzularını dinleyeceğiz, güçlendireceğiz ve faaliyete geçireceğiz" diyor.
Kemal Bey'in genel başkan olduğu günden bu yana gençlere yönelik çalışmaları bu söylediklerini doğrular nitelikle oluyor.
***
SEÇİM STARTINI ÖRGÜTLERLE VERİYORKemal Kılıçdaroğlu, görüşmemizin ertesi günü Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda seçim startını verecekti.
Bu toplantı hakkındaki görüşlerini merak ediyordum.
Kemal Bey'e, "CHP ilk kez seçim startını örgütlerle birlikte veriyor. Bu toplantıda neler olacak?" diye sordum, aldığım yanıt ise şu oluyor:
"Evet ilk kez böyle bir toplantı yapmayı uygun gördük.
Burada seçim bildirgesinde yurttaşa vaatlerimiz olacak tabii.
Daha iyi bir geleceği nasıl kuracağımızı yurttaşlara anlatacağız.
'Yoksullukla, işsizlikle mücadelemizi nasıl yapacağız?' onu aktaracağız.
'Hak ve özgürlükleri genişletmekten neyi anlıyoruz?' onu ifade edeceğiz.
'Anayasa değişikliklerinde neyi amaçlıyoruz?' onu söyleyeceğiz.
'Medya nasıl özgür olur?' onu açıklayacağız. Bu toplantıda tüm bunları konuşacağım.
Ve halktan oy isteyeceğiz."
***
ÖN SEÇİM OLACAK MI?Sohbet ister istemez seçimlere geliyor.
"Bazı illerde önseçim yapacağınızı, bazı illerde ise atama olacağını söylediniz. Bu durum bir çifte standart yaratmıyor mu sizce?" diyorum.
"Yaratmaz. Talep sadece bizim arzumuz değil.
İllerden de gelen bir talep.
Bazı yerler 'önseçim' istiyor.
Bazı yerler 'eğilim yoklaması' talep ediyor.
Bazı yerler de 'merkez yoklaması' diyor.
Biz en fazla milletvekili çıkarabileceğimiz listeleri, her ilin durumunu göre ayrı ayrı değerlendirerek, sonucu parti meclisinin onayına sunacağız. Önemli olan listelerin iyi olması, halkın kabul etmesidir"
***
19 MART'TA GEBZE'DEKemal Kılıçdaroğlu, 19 Mart'ta Gebze'de taşeronlaşmaya ilişkin yapacağı mitingi soruyorum.
"Evet o mitingi önemsiyorum" diyor.
Gebze'ye ayrı bir önem verdiği, sohbetimizde anlaşılıyor.
"Darıca toplantısı çok verimli geçti, keyif aldım. Bilgilendim" derken, Adem Turgut, o gazeteyi kendisine takdim ediyor.
Adem Abi'ye dönüp "Güzel yazmışsın"diyor.
Ardından taşeronlaşma konusundaki fikrini soruyorum ve şu yanıtı alıyorum;
"CHP iktidarında taşeron işçiliğe son vereceğiz.
Bütün sendikalar bütün işçiler bunu bilsin.
Bizim bildiğimiz sendikacı işsizin hakkını savunan, işsize iş bulmak için çırpınan sendikacıdır.
İşsizlik fonuna el atıldığında direnen benim parama el atamazsınız diyen sendikacıdır. Haksızlığa direnen, işsizin hakkını sonuna kadar savunan, sadece kendisine değil, işçisine de hesap vermeyi onurlu görev sayan sendikacıdır.
Başbakanı çağır yalakalık yap adına da sendikacı de.
Onun siyasi literatürdeki adı belli sarı sendikacı...
Ama kendi takımlarının işsizliğini çözdüler, hepsinin altlarına 4 çeker aldılar, köşeyi döndüler.
Din iman edebiyatı ile yaptılar bunu.
En temiz duygularımızı sömürdüler.
Din iman edebiyatı ile yola çıkanlar bizim en temel duygularımızı sömürenler kul hakkı yemekten de utanmıyorlar"
****
ANKETLER AKP'Yİ BİRİNCİ GÖSTERİYORVe her seçimin konuşulduğu anketleri soruyorum.
"AKP anketlerde yüzde 50 bandına dayandığını söylüyor. Buna yorumunuz nedir" diyorum.
Kılıçdaroğlu; "Eğer anket sonuçları yüzde 50 ya da 58 ise bize niye saldırıyorlar. Korkuyorlar, halkın iktidarından korkuyorlar, korksunlar geleceğiz.
Halkı CHP ile iktidar yapacağız" yanıtını veriyor.
***
Kocaeli Üniversitesi'nde okuyan 50 bine yakın öğrenci olduğunu hatırlatıyorum ve CHP iktidarının öğrenci politikasını soruyorum.İşte yanıtı;
"CHP iktidarında öğrenciler eğitimin her seviyesinde ve her aşamasında tam fırsat eşitliğine sahip olacak, bilgi toplumunun tüm unsurlarını etkin şekilde kullanıp uygulayabilecek, burs, yurt ve kredi olanaklarından esnek koşullarda yararlanabileceklerdir. Tüm öğrencilerimizin uluslararası düzeyde yüksek kaliteli eğitimle, kültür, bilim, teknoloji ve zihinsel kapasite ile donatılması en önemli hedefimizdir.
Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendireceğiz. Kimse maddi olanaksızlıklardan dolayı öğretimin hiçbir aşamasında eğitim hakkından mahrum olmayacak.
Ekonomik nedenler dolayısıyla öğrenimini terk etmek zorunda kalan gençlere ve özellikle genç kızlara, öğrenimlerine geri dönmeleri için destek sağlayacağız.
Özel dershane ve kurslara olan bağımlılığı etkin bir şekilde kıracağız. Üniversite sınavı başta olmak üzere, eğitimin çeşitli kademelerinde uygulanan sınav sistemlerini gözden geçirerek, bunların öğrencileri en verimli çağlarında hayattan koparmamasını sağlayacağız.
Öğrencilerimizi ezberci öğrenme yöntemi ve sınavlara yüklenen eğitim sisteminden kurtaracağız.
İçinde bulunduğumuz bilgi ekonomisi çağında, öğrencilerin bilişim teknolojilerine erişimine özel önem vereceğiz. Her evde internet erişimi ve bilgisayar olmasını sağlayacağız.
Türkiye'yi Çin ve İran gibi ülkeler seviyesine gerileten internet ortamındaki sansürleri kaldırarak, Türkiye'deki genç nüfusun gelişmiş ülkelerdeki gençlerle aynı düzeyde bilgiye erişmesini sağlayacağız.
Günümüz dünyasında büyük öneme sahip olan yaşam boyu öğrenme, yaygın eğitim, uzaktan öğrenme ve elektronik öğrenme sistemlerini yaygınlaştıracağız."
****
Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim söylemlerinden bize anlattığı satır başlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.Gelin birlikte okuyalım;
ESNAF: Esnaf ve sanatkârlarımız, özellikle işletme sayılarının çokluğu, ülke çapında istihdama sağladıkları büyük katkı, bölgesel sosyo-ekonomik dengelerin kurulması ve üretimde azımsanmayacak bir paya sahip olmaları nedeniyle, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik ve sosyal yönlerden büyük önem taşımaktadır.
Esnaf ve sanatkarlarımız, ekonomik ve sosyal yapımızın istikrar unsuru, toplumumuzun orta direğidir.
Anayasamız devletin esnaf ve sanatkarları koruyup desteklemesini öngörmektedir.
CHP bunun gereğini eksiksiz olarak yerine getirecektir.
***
Kadınlarla ilgili bakış açınız nedir. Bu dönem listede kadın ağırlığı olacak mı? Sorusuna karşılık Kemal Bey'den uzun bir yanıt alıyorum."Tabi olacak! Kadınlara yönelik farkımızı bu seçimlerde göreceksiniz" diyor ve ardından CHP'nin yeni dönemdeki kadın politikasını enine boyuna anlatıyor. İşte yanıtı;
KADIN: Kadınlara iş kurma kredisi ve pazarlama desteklerini artıracak, kendi hesabına çalışan girişimci kadınların kredi olanaklarını genişleteceğiz.
Kamu yönetiminde ve siyasette, karar verme mekanizmalarında kadın oranını yükseltecek, üyelerimizi yerel ve genel seçimlerde aday olmaya özendireceğiz.
Kadınların özellikle yargı, idare, ekonomi yönetimi ile iç ve dış siyaset alanlarında daha etkin olabilmelerine özel önem vereceğiz.
Meclis bünyesindeki Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nu yapısını gözden geçirecek, fırsat eşitliğine ilaveten sonuç eşitliğini de öngörecek şekilde yeniden yapılandıracağız.
Yerel yönetimleri kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılımlarını sağlayıcı, statülerini yükseltici ve kadın erkek eşitliğini güçlendirici hale getireceğiz. Bu kapsamda yerel eşitlik komisyonları oluşturacak, Yerel Eşitlik Eylem Planları hazırlayıp uygulamaya sokacağız.
****
Kemal Bey ile yaptığımız görüşmenin diğer önemli notlarını Adem Turgut'un hazırladığı haberde okursunuz.Genel anlamdaki izlenimlerimi paylaşmak gerekirse kentimizin, partinin üst yönetiminde ve Parti Meclisi'nde kentimizin ağırlığı hissedilir derecede.
Kemal Bey'de bu yüzden Kocaeli'ni ayrı bir yere koyduğu apaçık ortada.
Tabi bu ağırlığın getirdiği ayrışma ve görüş ayrılıkları da yok değil.
Örneğin Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hurşit Güneş ile İzzet Çetin'in ayrı dünyaların insanı olduğunu tartışmaya gerek bile yok.
Kılıçdaroğlu'nun 19 Mart'ta Gebze'de yapılacak mitingi de ciddi mana da önemsediği her halinden belli oluyor.
Bu konudaki hazırlıkları yürüten genel başkan yardımcısı İzzet Çetin'e güveni ise tam!
İzzet Çetin, miting için yoğun bir çalışma yürütüyor.
STK'lar ile toplantılar yapıyor, özel görüşmeler, basına demeçler ile bu mitingin çok iyi olması için yoğun gayret sarf ediyor.
Artık her şey adayların belirlenmesinde, kavgasız, iç çekişmeden uzak, ciddi bir alan çalışmasıyla CHP'nin seçimlere girmesine bağlı.
Keşke örgütlerde Kemal Bey kadar çalışsa, halka dönük alan çalışmaları yapsa.
Ne yazık ki bunu ben göremiyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder