29 Mayıs 2011 Pazar

Ah bir yandaş olsam...

Of benim kara bahtım, talihsiz kaderim, uslanmaz kalemim...
Ah benim çektiğim çile...
Nasıl bir huy, nereden geldi bu inat, anlamak mümkün değil!
Olmuyor arkadaş olmuyor.
Çok denedim, benden yandaş gazeteci olmuyor.
İktidarın peşinde fırıldak gibi koşayım.
İhale kapayım, zengin olayım!
Başkanları şak şaklayıp, belediyenin konutlarından, daire alayım.
Ama olmuyor!
İktidar ister AKP olsun, ister CHP ya da MHP hiç fark etmez, olmuyor.
Ben yazmak için doğmuşum, yazdığımda eleştirmek için...
O eller, gerçekleri yazmaktan başka bir işe yaramıyor, şak şakcılığa alkış tutamıyor.
Bugün iktidar AKP...
Yarın CHP olsa yine aynı olacağım ben!
Hiç bir şey değişmeyecek.
Yine her şeyi yazan olarak, bir kenarda malı götürenlere karşı mücadelem devam edecek.
Hani bende rektöre karşı yalakalık yapsam, belki bir laptop filan kaparım gibi düşünceler beynimde yer bulmuyor.
Bakanı, milletvekilini, valiyi, belediye başkanını yağlamak içimden gelmiyor.
Oysa benim de hayallerim var;
"Ah bir yandaş olsam
Sana neler neler neler neler neler yazardım...
Yaşardın gönlünce sen, bir yandaş gazeteci olsaydım ben ;)
Çalışmazdık asla
nyaba naba nyaba naba nyaba naba naba naba nom
Ne isterdim tanrıdan, bundan başka ben..."

****
Ama yok!
Ben kim, yandaş gazeteci olmak kim?
Yıllardır yazıyorum, çiziyorum, eleştiriyorum, mahkemelerde yargılanıyorum.
Bunların hepsi ama hepsi yandaş olamamaktan kaynaklanıyor.
Ama ben böyle de mutluyum.
Cumhuriyete sahip çıkmak, laik Türkiye için mücadele etmek.
Büyük Atatürk ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu olmak, benim için en büyük dünya zenginliği...
Bak ne kadar neşeliyim;
Param yok ama neşem var.
Ne diyordu Tanju Okan şarkısında;
"İşte böyle, zengin olsaydım ben, belki de böyle bir zenginlik içinde olsaydık sevgilim,
bunca rahat, yine de bedbaht, mutlu olmazdım ben...
Ah bir zengin olsam.
"
Neyse bu yazı da bitmez, bu çile de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder